Türkiye’de girişimcilik ekosistemi büyürken, bir yandan da kadın girişimcilerin de bu alana olan ilgisi artmaya başlıyor. Kendi işini kurmak isteyen kadın girişimciler, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de bazı zorluklarla karşılaşıyor.
Belli bir tecrübeye ulaşan ya da kendi fikrini hayata geçirmek isteyen kadın girişimciler de her girişimci gibi zorluklarla karşılaşıyor; fakat erkeklere kıyasla kadınların yüzleşmek ve çözmek zorunda olduğu başka sorunlar da bulunuyor.
Bu yazıda da kadın girişimcilerin yüzleştikleri sorunlara ve bunları nasıl çözebileceklerini ele alacağız.
Ciddiye alınmamak
Kadın girişimcilerin belki de en çok karşılaştıkları sorunlardan biri ciddiye alınmamak. Hem aileler hem de iş hayatındaki profesyoneller tarafından böyle bir yaklaşım sergilenmesi kadın girişimcilerin isteklerini kırabiliyor.
Ne yazık ki bu tür yaklaşımlar birçok kadın girişimcinin moralinin bozulmasına neden oluyor; ancak bu tür yorumları ciddiye almamak gerekiyor. Kendinize ve işinize inancınızın tam olması halinde, başkalarının size inanmasının çok da önemi olmayacaktır.
Herkesi memnun etmeye çalışmak
Kültürel olgular nedeniyle kadınların, çoğunlukla başkalarına iyi davranma ve başkalarını memnun etme zorunluluğu olduğu düşünülür. Bu kalıplarla yaşamak ve olgunlaşmak da kadın girişimcilerde herkesi memnun etme zorunluğu hissiyatı oluşturabilir.
Ancak kendi işinizi yaparken, kendinize güveniyorsanız başkalarını memnun etmek zorunda değilsiniz. Kendi kararlarınızı alabilir ve bu kararları başkalarının onayı olmadan da hayata geçirebilirsiniz.
Fazla duygusal olmak
Kadınlar yapıları gereği erkeklerden daha duygusal olabiliyorlar ve bu da iş hayatındaki kararlarını etkileyebiliyor. Erkeklerden farklı olarak kadınlar kurdukları işle daha fazla duygusal bağ kurabiliyor ve bu da işin gidişatı hakkındaki konularda zamanında ve doğru kararları vermelerini etkileyebiliyor. İşle ilgili zor kararların verilmesi gerektiğinde duygusallıktan uzaklaşmak gerekebiliyor ve kadın girişimcilerin bu konuda bazı yaklaşımlarını değiştirmeleri gerekebiliyor.
Aile hayatı ile işi bir arada götürmek
Türk toplumunda kadının aileyi yönetme tarafında daha fazla görevi olduğu düşünülür. Çocuk bakımı, ev işleri gibi işlerin kadının görevi olduğu düşünüldüğü için de kadınlar üzerinde bu tür baskılar oluşabiliyor. Son yıllarda bu algı değişmeye başlasa da kültürel yaklaşımlar kadınların bilinçaltında bu zorunlulukları tetikliyor olabilir.
Kendi işini kuran kadın girişimciler için en büyük zorluklardan biri de toplumsal bu baskılardan kaynaklanıyor. İş ve ev hayatı arasında gidip gelmek, iki tarafa birden yoğunlaşmak kadın için oldukça zorlu bir süreç olabiliyor.
Özellikle çocuk sahibi olan kadın girişimciler bu sorunla daha fazla karşı karşıya kalabiliyor. Çocuklar ilgilenmek ve iş hayatını bir yandan sürdürebilmek yoğun iş hayatını daha stresli hale getirebiliyor.
Ancak tabii ki bu da bir engel değil. Birçok kadın girişimci, aile hayatıyla iş hayatını beraber devam ettirerek, başarılı sonuçlar alabiliyor. Burada yapılması gerekenler, ailenizle olan ilişkilerinizde bazı kurallar belirlemek ve aile hayatınızı kendi girişiminizle uyumlu bir hale getirmek olacaktır.
Yatırımcı bulamamak
Kadın girişimcilerin yaşadıkları bir diğer problem ise, kendi işlerine yatırımcı bulamamak oluyor. İlk maddede de belirttiğimiz gibi kadın girişimcilerin ciddiye alınmaması problemi, yatırımcı arayışında da kadınların karşısına çıkabiliyor.
Yatırımcıların, kadın girişimcilere güvenmeme ya da onlara inanmama durumları, kadın girişimcilerin işlerini büyütmek için ihtiyaçları olan sermayeleri bulamamalarına ve bu sebeple de kendi işlerini büyütememelerine sebep olabiliyor.
Böyle durumlarla karşılaşıldığında, kendinize olan ve işinize olan güveninizi yatırımcılara da yansıtmanız gerekiyor. Yaptığınız işi iyi bir şekilde anlatmak, sağlam bir iş planı hazırlayarak yatırımcıların karşısına bu şekilde çıkmak onların size olan bakış açılarını değiştirebileceği gibi aynı zamanda size olan güvenlerini de artıracaktır.Yatırımcılar çoğu zaman fikirlere ve iş potansiyeline yatırım yaparlar ve sizin de yaptığınız sunumlarda bunları onlara yansıtmanız gerekiyor.
Başarısızlıktan korkmak
Her girişimcinin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri de başarısızlık korkusudur; ancak bu durum kadın girişimcilerde biraz daha öne çıkıyor. Yukarıda bahsettiğimiz sorunlar, zaten bir baskı oluşturuyor ve bunlara bir de başarısızlık korkusu eklenmesi işleri daha da zorlaştırabiliyor.
İş hayatında başarısız olmak aslında başarılı olmak kadar önemlidir. Çünkü başarısızlıktan alınabilecek birçok ders bulunuyor. Bu hataların analizini yapmak ve bu hatalardan dersler almak sizi geliştirecektir.
Başarısızlık korkusu aynı zamanda bazı bahanelerin arkasına sığınmaya da neden olabilir. Ancak bu korkular sadece gelip geçicidir ve siz bir adım atmadığınız sürece de hayalini kurduğunuz işi hayata geçiremeyebilirsiniz.