Öncelikle son dönemlerde epey ilgi çekmeyi başaran yemek içeriklerinin yükselişinden bahsedelim. Yemek bloggerlarının çoğalması ve sosyal mecralarda yemek fotoğraflarının paylaşımının da artmasıyla beraber son dönemlerde yemek ile ilgili içeriklere büyük bir talep olmaya başladı.

Tabii ki bu konuda talebin olması, beraberinde yemek konulu içerik üreten kişilerin de sayısını bir hayli artırdı. Farklı mekanlarda farklı yemeklerin tanıtımlarını yapan bloggerların yanı sıra yemek üzerine video ya da yazılı içerik üreten yayıncıların da katkısıyla, internet kullanıcılarının karınları olmasa da bir anda gözleri yemeğe doydu.

İnternet kullanıcıları neden yemek içeriklerini takip ediyor?

Bu sorunun tabii ki birden çok cevabı olacaktır. İnternet kullanıcılarının yemek fotoğrafı paylaşmaya olan merakından yazının başında bahsetmiştik. Siz de günlük yaşantınızda sosyal mecralarda devamlı olarak yemek fotoğrafı paylaşanları görmüşsünüzdür.

Özellikle Z kuşağının konuya olan ilgisi oldukça fazla; ancak çoğu zaman bir mekanda yedikleri yemeğin resmini paylaşmayı seçiyorlar. Y kuşağı da yaşları gereği -eğer yemek yapabiliyorlarsa- kendi yaptıkları yemeklerin resimlerini paylaşmayı seçiyorlar. Tabii ki Z kuşağı gibi mekanlarda çekilen yemek fotoğrafları da Y kuşağının zaman tünelinden eksik olmuyor.

Yemek fotoğrafı paylaşmak bir bakıma artık kullanıcıların alışkanlığı haline dönüşmüş durumda. Bu da onların, başkalarının paylaştığı yemek fotoğraflarına olan ilgilerinin artmasına neden oluyor.

Yeni tarifler öğrenme isteği

Eğlence ve gösteriş amacının dışında yemek videolarının ve içeriklerinin ilgi görmesinin arkasında yatan sebeplerden biri de tüketicilerin yeni lezzetler aramaları. Özellikle Y ve Z kuşağı, internetin getirdiği yenilikleri denemeyi oldukça seviyor. Teknolojik gelişmelerin, güncel olayların ve diğer yeniliklerin bu iki kuşak tarafından sıkı bir şekilde takip ediliyor oluşu, bu kitlenin gördüğü yenilikleri denemek için de adım atması anlamına geliyor.

Tabii ki bu durum yemeklere de yansıyor. Farklı kültürlerin farklı yemeklerini denemek isteyen kullanıcılar bu nedenle de yemek videolarını tercih edebiliyor. Bunun yanı sıra kendi damak tadının dışına çıkmak isteyen ya da günlük yemeklerinde farklılık arayanlar da bu akımın hızlı bir şekilde büyümesinde önemli rol oynayanlar arasında bulunuyor.

Yemekle ilgili video ve içeriklere genel bakış

Yemek özelindeki içeriklere genel bir bakış yapacak olursak, yemekle ilgili ilginç yazılar/listeler ve tarifleri görebiliriz. Bunlar yazılı ya da video olarak karşımıza çıkıyor. Bunların yanında blog yazıları, mekan ve mekanlara özel yemeklerin tanıtımları gibi içerikler de karşımıza çıkıyor.

Son dönemlerde video içeriklerin öne çıkışıyla beraber tüketicilerin ilk tercihi tabii ki video odaklı içerikler oluyor. Okumaktan daha kolay olması nedeniyle internet kullanıcıları video içeriklere daha fazla değer veriyor.

İlginç yazılar olduğunda kullanıcılar zaten takip ettikleri kaynaklardaki yazılı metinleri de okuyor; ancak videonun bu alandaki etkisi oldukça büyük.

Bir yemek tarifini ele alacak olursak, bunu okuyarak yapmak yerine bir video üzerinden yemeği yapmak da daha kolay olacaktır. Aynı zamanda yemek videolarında sunulan görsellik, yemeğin sunumu ve hazırlanışının kurgusu doğru bir şekilde yapılırsa, tüketicilerin ilgisini daha çok çekebiliyorsunuz.

Yemek videoları TV’de sabah kuşağındakilerle sınırlı değil

”Altı üstü yemek tarifi, niye bu kadar büyük bir olay ki?” diye düşünüyorsanız, bu konunun ne kadar ciddiye gitmekte olduğunu ve büyüyen bir sektör olduğunu gözden kaçırıyorsunuz diyebiliriz.

Yemek konusunda yaratıcı fikirler geliştiren ve müşterilerine ya da hedef kitlesine farklı sunumlar yapabilen işletmeler ya da kişiler, bu alanda isimlerini duyurmayı başarıyorlar. Bunun en iyi örneği Gaziantep’te yer alan Tostçu Mehmet’tir.

Facebook ve Twitter üzerinden tost siparişi alan ve online olarak müşterilerine hizmet vermeye başlayan Tostçu Mehmet daha sonrasında yemek videolarını da Youtube kanalı üzerinden yayınlamaya başladı. Tost tariflerini Youtube kanalında yayınlayan Tostçu Mehmet’in videoları 50 bin ile 100 bin arasında izlenmeye sahip.

Önemli olan buradaki fırsatı görerek adım atabilmek ve takipçilere farklı ve ilginç bir hizmet sunabilmektir. Böylesine küçük bir işletme dahi internet ortamından bu kadar kişiye sadece tost tarifleri vererek ulaşabiliyorsa, burada durup üzerinde düşünülmesi gereken konular vardır.

Yemek içeriklerinin e-ticarete yansıması nasıl olur?

Yukarıda verdiğimiz örneğin başka benzerleri de bulunmakta. Önemli olan, içerik üretirken farklılık yaratarak markanızla yemeği nasıl bağdaştırabileceğinizi çözmek olacaktır.

Sadece restoran ya da mutfak malzemeleri satan bir marka olmanıza gerek yok. Yemek gündelik hayatın her anında olan ve insani faaliyetlerimizi devam ettirebilmemiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle de yemekle ilgisi olmayan kişi de yoktur.

E-ticaret şirketleri bu alanda nasıl yer alabilir?

Markanızın farklı kitlelere ulaşmasını istiyorsanız, yemek kanallarıyla ya da bloggerlarla işbirliğine girebilirsiniz. Mutfak malzemeleri satan bir e-ticaret sitesiyseniz aslında işiniz oldukça kolay. Çünkü marka konumlandırması konusunda çok fazla sıkıntı yaşamayacaksınız. Bu kanallara sponsor olabilir ve markanızın ürünlerinin kullanıldığı video projelerinde yer alabilirsiniz.

Sponsor olmanın yanı sıra, kendi Youtube kanalınızı oluşturarak yemek videoları çekebilirsiniz. Yemek özelinde ilginç bilgiler ve tarifler paylaşabilirsiniz.

Sosyal mecralar üzerinden etkileşim yaratmak için yemek içeriği paylaşan kanalların içeriklerini kendi hesaplarınız üzerinde paylaşarak, sosyal platformlardaki etkileşiminizi artırabilirsiniz.

Popüler yemek bloggerlarıyla iletişime geçerek onlara da sponsor olabilirsiniz. Bu kişilerle anlaşarak mekan yada yemek tanıtımına yönelik yazı dizileri hazırlatabilir ve markanızın sponsorluğunda bu yazıları yayınlatabilirsiniz.

Eğer içerik pazarlama için ayırabileceğiniz bir ekibiniz ve bütçeniz varsa bu içerikleri kendiniz oluşturabilirsiniz. İçerik üretimi zorlu bir süreç olacağı ve sıfırdan bir takipçi kitlesi yaratmak vakit alacağı için doğrudan bu sektörün içinde yer alan yayıncılar ya da bloggerlarla anlaşmak, daha hızlı sonuçlar almanızı sağlayabilir.

Tabii ki kendi içeriklerinizi üretiyor oluşunuz marka bilinirliğinizi ve değerinizi daha da artıracaktır; ancak sektörün belli standartlarına ulaşmak için ciddi anlamda çalışmalar yapmanız gerekebilir.

Sonuç

Sonuç olarak yemek konusu herkesi ilgilendirdiği için, hızlı bir şekilde takipçi kazanabilir ve marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz. Burada pazarlama stratejilerinizi doğru belirleyerek, marka konumlandırmanızı da size uygun bir kanal veya platformla yaptığınızda internetin yükselen değeri yemek içeriklerinden faydalanabilirsiniz. Önemli olan nokta, hedef kitlenizin ilgisini çekebilecek alanları ve kanalları doğru belirleyebilmek.