İçerik pazarlamada en çok yaşanan problemlerden biri de ilgi çekici blog yazılarının yazılaması. E-ticaret şirketlerinde bu durum daha da ciddi bir boyuta taşınıyor. Blog yayını ile sitelerine trafik çekmek isteyen siteler bir süre sonra ilgi çekici konular bulamadıkları için ya blog yayınlarını durduruyorlar ya da içerik olsun diye blog yazıları yazıyorlar.

Tabii ki bu durum da içerikleri sıkıcı bir hale getiriyor. Peki, içerik üretirken sıkıcı konuları nasıl ilgi çekici hale getirebilirsiniz?

İçerik fikirlerinize okuyucu gözüyle bakın

İçerik stratejinizi ve takviminizi oluştururken yapmanız gereken öncelikli adım içerik fikirlerinize okuyucu gözüyle bakmak. Bu fikirleri çıkarttığınızda konuların sizde uyandırdığı duygular neler? O konu sizin ilginizi çekiyor mu? Böyle bir yazıyı görseydiniz okur muydunuz?

Konuya hakim olduğunuz için bazen dışarıdan bakmak zor olabilir; fakat belirlediğiniz konulara okuyucu gözüyle bakmak her zaman iyidir. Sektöre hakim biri olarak bu konu sizin ilginizi çeker miydi? Bu sorunun yanıtı evet olması, fikirlerin öne çıkmasını ve içinize sinmesini sağlar.

Her konu ilgi çekici hale getirilebilir

”Sıkıcı konu yoktur, kötü hikaye anlatanlar vardır.” Eğer bir konu ya da yazı sıkıcıysa, kötü bir şekilde hikayeleştirildiği için sıkıcı olmuştur.

İçerik pazarlamanın en önemli kurallarından biri de iyi bir hikaye oluşturmaktır. Hikayeler, içerikleri ilginç bir hale getirir. Bu nedenle bir içerik oluştururken, hikayenizi ilginç bir hale getirmeniz gerekiyor. Sıradan, devamlı olarak tüketicilerin karşısına çıkan içerikleri onlara sunarsanız, istediğiniz sonuçları ele alamayabilirsiniz.

Bölümün başında “sıkıcı konu yoktur” dedik. Örnek vermemiz gerekirse, son 2-3 yıla kadar yemek ya da spor özelinde çok fazla viral olabilecek içerik paylaşılmıyordu. Bu konular doğrudan bu sektörle ilgili olanların dikkatini çekiyordu ve genele yayılmamıştı. Ancak Instagram’da yemek ve spor fotoğraflarının ya da videolarının kullanıcılar tarafından paylaşılmaya başlanması, içerik üreticilerini de harekete geçirdi.

Birçok yemek blogger’ı devamlı olarak farklı mekanlardaki yemekleri anlatmaya başladı, sporcular ve sporcu ürünleri satan firmalar günlük spor ipuçları adı altında yeni içerikler üretmeye başladılar. Spor yapmayan ya da yemek yapmayı bilmeyenler bile devamlı olarak bu kanalları takip ederek markalarla iletişime geçmeye başladı.

Bunların yanı sıra kozmetik ürünlerine yönelik de içerik üretimi de çok fazla yapılmıyordu; ama Youtube kanallarının popülerliğinin artmasından sonra bu mecra üzerinde birçok kanal açıldı ve kozmetik ürünler tanıtılmaya başlandı. Hikayesini iyi anlatan ve izleyicisiyle düzgün bir iletişim kuran herkes içeriklerini daha fazla kişiye ulaştırmaya başladı.

Tüketicilerin ne hakkında paylaşım yaptığını takip edin

Konuyu yukarıdaki maddeye bağlayacak olursak, seçtiğiniz konuları ilgi çekici hale getirmek için tüketicilerin ne paylaştıklarını bilmeniz gerekiyor. Trendleri yakalamadığınızda içeriklerinizi ilgi çekici hale getirmekte zorlanırsınız.

Örneğin ayakkabı satıyorsunuz, sosyal mecralardaki hesaplarınız üzerinden ayakkabıların yer aldığı video içerikler paylaşın. Instagramda sattığınız ayakkabıları kullanan sporcuların (amatör ya da profesyonel) fotoğraf ya da videolarını paylaşın. Bunlar için ilginç metinler hazırlayın.

PlayStation ya da oyun konsolu satıyorsanız, bu konsollardaki oyunlarla ilgili farklı içerikler oluşturun. Bir Youtube kanalı oluşturup, oyunlarla ilgili orijinal içerikler oluşturun ya da bu işi yapan bir kanala sponsor olun.

Mutfak malzemeleri satıyorsanız, ürünlerinizin düz fotoğraflarını paylaşmak yerine bir tane Youtube kanalı oluşturun ya da bir kanala sponsor olun. Bu ürünleri burada kullanarak hem reklamını yapın hem de tüketicilerin etkileşime girecekleri içerikler oluşturun.

Gündeme gönderme yapın

Gerçek zamanlı pazarlamanın daha çok etkileşim alması ve tüketicilerin anında bu konu ile sayısız içerik üretmesi de gündemle alakalı olmasıdır. O gün sektörde konuşulan konular sizin içerik üretmeniz için aslında birçok fikir verir. Sektörün dışında Türkiye ve dünya gündemi de aynı şekilde insanların konuştukları konular hakkında içerik fikirleri oluşturmanızı sağlar.

Eğer siz sadece kendi internet siteniz üzerindeki ürünlere bakarak içerik üretmeye çalışırsanız, dış dünyayı kaçırırsınız. Asıl yapmanız gereken dış dünyada olup bitenleri markanızla nasıl bağdaştırıp, insanları buraya yönlendirmektir. Bunu yaptığınız zaman içerik pazarlamada beklenen sonuçları elde edebilirsiniz.

En basit bir örneği ile araba yedek parçaları bile satıyor olsanız, araba meraklılarının ilgisini çekebilecek sonsuz içerik bulunuyor internet üzerinde. Önemli olan konuyu hangi açıdan ele aldığınızdır. Siz ürünlerinizi satmak için üretmeye odaklandığınızda tüketicilerin istediklerinden uzaklaşırsınız. Bu da sizin etkileşiminizi azaltacağı için yapacağınız satışları da azaltabilir.

İçerik pazarlamada birincil amaç ürün satmak değildir. Marka bilinirliğini artırmak ve insanlarla etkileşim kurmaktır. Bu nedenle de ürün sayfalarınızdan çıkıp, gerçek dünyada olan biteni incelemeli ve kendi markanızla bu konular arasında nasıl bir bağ oluşturabileceğinizi keşfetmelisiniz.

Duygulara oynayın

Son olarak duygulara değinmek de büyük önem taşıyor. Okuyucuların duygularına değinmediğinizde onlara ulaşamazsınız. İnsanlar bir şeyler hissettikleri zaman bir içerikle bağ kurarlar, onu beğenir ya da paylaşırlar.

Nostalji bu nedenle devamlı olarak ilgi çeker. “80’lerde yaşayanların unutmadığı 10 oyuncak” gibi bir başlık atılması, o dönemlerde çocuk olan herkesin ilgisini çekiyor. Çünkü çocukluklarını hatırlıyorlar ve bu onlarda bir mutluluk etkisi yaratıyor.

Kedi, köpek ya da evcil hayvan videoları hem insanları güldürüyor hem de huzur veriyor. Bu nedenle de insanlar bu duyguları kendilerinde yaşamak için devamlı olarak bu içeriklere ilgi gösteriyor.

Siz içeriklerinizi oluştururken hangi duygulara hitap ediyorsunuz? Onları kızdırıyor musunuz? Gülmelerini mi sağlıyorsunuz? Onları ağlatıyor musunuz ya da heyecanlandırıyor musunuz?

Eğer bir duygu katmıyorsanız, okuyucuların ilgisini çekmeyecektir. Bu nedenle içerik fikirlerinizi oluştururken, marka olarak tüketicilerin hangi duygularına ulaşmak istediğinize karar vermelisiniz.